Müzeler Haftası Kutlama Programı

Müzeler Haftası Kutlama Programı

09.08.2017 951

 

 

KUTLAMA PROGRAMI

 

1.        Saygı duruşu ve İstiklal Marşı

2.        Günün anlam ve önemini belirten Konuşmayı …………………………… yapacaktır.

3.        Müzeciliğimizin dünü bugünü ve yarını konulu yazıyı ………………………….. okuyacaktır.

4.        Müzeler adlı şiiri 3. sınıf öğrencisi …………………………………… okuyacaktır.

5.        Müze adlı şiiri …………………………………………………….. okuyacaktır.

6.        Antik eserler adlı şiiri ……………………………………………. okuyacaktır.

7.        Özlü sözleri …………………………………………………… okuyacaklar.

8.        Müze türleri hakkında ………sınıfı öğrencisi …………………….. kısa bilgi verecektir.

9.        Müzelerde uyulması gereken kurallar hakkında ….sınıf öğrencisi……………… bilgi verecektir.

 

 

 

 

 

 

 

MÜZELER HAFTASI

( 18 - 24 Mayıs )

18-24 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftası’dır. Müzeler Haftası´nda ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır. Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır. Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir. Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir. Uzmanların konferans vermeleri sağlanır. Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzeci­likle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir. Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir. Çevrede bulunan eski eser niteliğindeki belge ve kalıntılar bu köşede sergilenir.

Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir. Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır. Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yete­nekleri hakkında bilgi verirler. Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar.

Eski eserlerin derlenip toplanması önce İngiltere’de başlamıştır. imparatorluğun değişik yerlerinden toplanan belgeler, kalıntılar, heykeller başkente getirilerek bugünkü müzenin ilk biçimi oluşturulmuştur. Daha sonra Avrupa´nın öteki ülkelerinde de benzer çabaların gösterildiğini görüyo­ruz.

Müzeler başlangıçta halka açık değildi. Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu. 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu.

Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından başlatıldı. İlk müze İstanbul’da Aya irini Kilisesi´nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında yurdun çeşitli bölgelerinde özellikle Nemrut Dağı´nda eski Sayda kentinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserler İstanbul’a getirildi. Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu. Osman Hamdi Beyin ölümünden sonra bu göreve Halit Eldem atandı. Onun zamanında Türk İslam eserlerini içine alan «İslam Müzesi» kuruldu.

1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı. 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi. 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu. Bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı. Açılan müzeler geliştirildi. Eski müzeler onarıldı.

Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte yandan da arkeolojik kazılar yapıldı. Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları ilk milli arkeolojik kazılardır. Bu kazılardan çıkan eser­ler Ankara´da Anadolu Medeniyetleri Müzesi´ndedir.

Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygar­lıkların  kalıntıları,   anıtları   belgeleri   müzelerimizde  sergileniyor. Yurdumuzda bugün yüz yirmi yedi müzemiz vardır, bu müzelerde toplam iki milyonu aşan eski eser sergilenmektedir.

Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir. Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz. Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir yurttaşlık görevidir.

Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalı­yız. Bu onurlu bir yurttaşlık görevidir.

 




MÜZELERÎMÎZ

 

Yüzyıldan fazla bir geçmişi olan Türk müzeciliği ilk zamanlar yalnız İstanbul’da ve belirli bir kesime seslenirken sonradan yurt düzeyine yayıl­mıştır. Bugün çağdaş batılı müzelerle boy ölçüşecek düzeye erişmiştir. Uzun bir süre camilerde, medreselerde, yıkık binalarda çeşitli zorluklarla müzeciliğimizi sürdüren Anadolu´nun müzecilerine bugün çok şey borçlu olduğu-muzu belirtmeliyiz.

Eski ve yıpranmış müzelerimizin yerine kültür birikiminin zengin olduğu il ve ilçelerde yapılan yeni modern müzelerimiz o kadar çoğalmıştır ki ülkemizi ziyaret eden yabancı turistler bile bu gelişmeyi şaşkınlıkla karşı­lamaktadırlar. Bu çoğalma Türkiye´de turizmin gelişmesine bağlanabilir.. Ya da kalkınma harekelerinin normal sonucu olarak kabul edilebilir.

Devletin bunca katkı ve ilgisine rağmen halkımızın müzelere olan ilgisi üzülerek belirtelim ki aynı oranda olmamıştır. Özellikle büyük müzelerimizde yerli ziyaretçi sayısı yabancılardan çok az olmuştur. Bunun nedenleri arasında on beş, yirmi yıl öncesine kadar özellikle Anadolu müzelerinin elverişsiz yapılarda ve tamamen bir depo görünümünde olmaları ve bu duru­mun insan üzerinde yarattığı kötü iz olabilir. Durum şimdi öyle değildir.

Müzeler artık geçmişle aramızda kültür köprüsü kurulan eğitim yerleri olmuştur. Günümüzden yüzlerce yıl önce yaşamış insanların kültürleri, yaşa­yış biçimleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. Müzeler yalnız geçmişteki kültür varlıklarının sergilendiği yer değil, aynı zamanda Etnografya, fen, doğa ve folklor müzelerinde yakın geçmişin sanat ve zeka ürünlerinin ortaya konduğu yerlerdir.

Müzelerimizin görevlerinden biri kültürel varlıkları korumak ise diğeri eğitimdir.

Polonya’daki bir müzenin önündeki şu yazı müzenin önemini çok güzel açıklıyor «Geçmiş, gelecek içindir»

 

 

 

Müzeler

Ayasofya, Topkapı
Bir hazine, bir servet,
Dolmabahçe Sarayı
Dolaşılmalı elbet.

Soluruz nefes nefes
Geçmişi, geleceği,
Daha neler neler var
İnsanın göreceği.

Tarihi öğreniriz
Ne hoş olur gezmesi,
Sanata doyuruyor
Resim Heykel Müzesi.


 


Müze
Tarih, sanat, kültürün,hazinesidir müze.
En gerçek bilgileri,o verir hepimize.

Onunla aydınlanır,en eski uygarlıklar.
Orada sergilenir,çok değerli varlıklar.

Müzeleri gezmeyi,hiç ihmal etmeyelim.
Bilgimize yepyeni, bilgiler ekleyelim.

Antik eser bulursak, verelim müzelere.
Tarihi hazinemiz, ün salsın ülkelere.

Tarihi eserleri,özenle koruyalım.
Turisti çektiğini, her an hatırlayalım.

Her turist, yurdumuzun,döviz, reklam kaynağı.
Onu hoşnut tutalım,gezsin denizi, dağı.

Böylece, hem tanınır,hem de gelir sağlarız;
Dünyayı ülkemize,sevgilerle bağlarız.

 

 

Antik Eserler


Bütün antik eserler,
Toplamdar müzede.
Tüm turistler gezerde,
Döviz kalır bize de.

Türkiye´m bu yönüyle,
Her yeri bir şaheser.
Seyreder beğeniyle,
Gezen bütün turistler.

Kıymetini bilmeli,
Tarihi eserlerin.
Gezilip görülmeli,
Her yeri müzelerin.

Tarihi eserleri,
Müzelere verelim.
Ülkeyi gezenleri,
Müzeye götürelim.

Tarih, kültür ve sanat,
Hepsi onda toplanır.
Hazine onlar fakat,
Müzelerde saklanır.


 

 

Müzeler Haftasıyla İlgili Sözler


ATATÜRK VE MÜZE


“Tabiatın esrar dolu sinesine her gün daha çok girmekte olan insan zekası, realiteye kavuşmak için çalışanları tatmin edecek ve insanlık tarihini aydınlatacak ilimler bulmuş ve tespit etmiştir. İşte Arkeoloji ve Antropoloji, o ilimlerin başında gelir. Tarih, bu son ilimlerin bulduğu belgelere dayandıkça temelli olur. Onun içindir ki, bizim tarih belgelerimizin her parçası klasik sayılan kültür eserlerinin de aynasıdır.”

Müzeler tarihin aynasıdır.


Atalarının nasıl yaşadıklarını merak ediyorsan müzeleri dolaşmalısın.


Kültür varlıklarına sahip çıkamayan bir millet, daha olgunlaşmamış

demektir.


Gün ışığına çıkarılmış bir eserin değeri ise altınlarla bile ölçülemez.

 

‘’Geliştirilmeyen müze,koleksiyon ve eski silah müzeleri zamanla ölür.’’

GOETHE

 

 

 

 

 

 

 

MÜZE ÇEŞİTLERİ, TÜRLERİ

Müzelerden bazılarının ideal ve gerçekçi bir plâna göre yapıldığı tartışmalıdır. Bu açıdan bakıldığında, Anadolu’daki bazı müze binalarının çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak yapılmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kaldı ki, ekonomik nedenlerle bazı müzeler boş bulunan cami, medrese veya tekkelerde açılmıştır. Müzeler arasında bu konuda herhangi bir sınıflandırma da yapılmamıştır.

 

Müzeleri çeşitli alanlarda gruplandırmak mümkündür; cinsine, statüsüne, bağlı olduğu kuruma göre vb. Ancak en ideal gruplandırma, müzelerin içerdiği koleksiyonlara göre yapılabilir. Dünyadaki müzeler genellikle şu başlıklar altında gruplandırılmaktadır;

 

1- Sanat Müzeleri

 

2- Tarih Müzeleri

 

3- Antropolojik Müzeler (Arkeoloji, Etnoloji, Folklor)

 

4- Doğa Tarihi Müzeleri

 

5- Bilim ve Endüstri Müzeleri

 

6- Çeşitli uzmanlık dallarıyla ilgili müzeler (cam, tütün, şarap, sağlık,vb. gibi)

 

 

Başka bir sınıflandırmaya göre Türkiye’deki müzeler ve anıtlar biraz farklı başlıklarla gruplandırılmıştır. Buna göre Türkiye´deki  müzeler şu ana başlıklarda toplanabilir:

 

1- Tarih ve Sanat Müzeleri

 

2- Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri

 

3- Arkeoloji Müzeleri

 

4- Etnografya Müzeleri

 

5- Anıt Müzeler

 

6- Müze Evler

 

7- Devrim Müzeleri

 

8- Askerî Müzeler (bunlara Kurtuluş Savaşımızla ilgili müzeleri de eklemek uygun olur)

 

9- Özel Müzeler

 

10- Açık Hava Müzeleri

 

 

MÜZELERDE UYULMASI GEREKEN KURALLAR

 

1-Girişlerde, eğer gerekiyorsa mutlaka kimlik ibraz etmek.

 

2-Grup halinde yapılan gezilerde, gezi onayını ilgililere, onların istemesini beklemeden  

   göstermek.

 

3-Görevlilerin uyarılarına ve muhtelif yerlerde asılı olan ziyaret kurallarına uymak.

 

4-Eserlere zarar  verecek şekilde dokunmamak.

 

5-Gezi sırasında başkalarını rahatsız edici davranışlardan kaçınmak.

 

6-Eserler hakkında bilgisine başvurduğumuz görevliye, şahıs veya grup adına teşekkür etmek.