Öğretmen Şiirleri

Öğretmen Şiirleri

07.08.2017 453

ÖĞRETMENİME

Bilgi demetleri sun, yine bana,
Yine yalçın dağlar ötesinden gel...
Işık saç, erdem ver, sisli dünyama,
Yine altın çağlar ötesinden gel...

Aydınlığa giden sonsuz yollardan,
Tomurcuklar açan yeşil dallardan,
Bahçedeki taze, solmaz güllerden,
Baharlarla bağlar ötesinden gel...

Fecri müjdeleyen yıldızdan, aydan,
Uzat maviliği şeffaf saraydan
Buketler dererek bize uzaydan,
Göklerden al tuğlar ötesinden gel.

Milletime doğan şafaklarla şen,
Şehitler yatağı topraklarla sen,
Irkıma şen veren bayraklarla sen
Tarihler, otağlar ötesinden gel....

Süleyman ÖZBEK

 

BEN ÖĞRETMENİM

Doğuda, batıda benim izlerim,
Güneyde,kuzeyde benim özverim.
Dağlar yol versin,ister vermesin,
Dağı,taşı deler yine giderim.

Devletin çatısı benim eserim,
Ata´mın dediği yolda giderim.
Anamdan,babamdan hatta kendimden,
Bizleri kurtaran eli severim.

İster bozkır olsun,isterse çorak,
Orası bir vatan,kutsal bir durak.
Işığı yakmaktır, benim görevim,
Bizlere yakışmaz,geride durmak.

 

SÖZ VERDİM ÖĞRETMENİME

Öğretmenim, babam, ana kucağım
Okulum, ilim, şehrim, bucağım
Sınıfımsa, evim, barkım, ocağım
Söz verdim öğretmenime
BÜYÜK ADAM OLACAĞIM.

Yeteri kadar çalışacağım,
Rakibimle yan yana yarışacağım,
Elbette aralarına karışacağım
Söz verdim öğretmenime
BÜYÜK ADAM OLACAĞIM

Yükselmeli insan dalında
Göstermeli becerisini cihanda
Çalışkanlık belli olur simada
Söz verdim öğretmenime
BÜYÜK ADAM OLACAĞIM

 

ÖĞRETMEN

Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla
Yarınlara el ele beraber koşanlarla,
Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak,
Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah.

Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren
Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen.
Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan.
Odur eli öpülen, odur fedakâr insan.

Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte,
Ömrünü adamıştır milletine hizmette.
Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen
Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen.

 

DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin… ve sonra öleceğim.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerinde,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.

Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,

Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

 

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Sevgili öğretmenim,
İnan sen bir ışıksın.
Yanarsın gece gündüz.
Aydınlatırsın bizi.

Doğruyu, güzeli,
Bize sen öğretirsin.
Vatanıma sevgiyi,
Kalbimize sen korsun.

Çevreni aydınlatır,
Bir mum gibi erirsin.
Anne – baba gibisin,
Bizi, bağrına hep basarsın.

 

CAN ÖĞRETMENİM

Pırıl pırıl meşalesin durmadan yanan,
Canım öğretmenim, CAN ÖĞRETMENİM.
Öyle bir abidesin ki hiç yıkılmayan,
Canım öğretmenim, CAN ÖĞRETMENİM.

Okumayı, yazmayı, doğru olmayı,
Küçüğe sevgi, büyüğe saygı duymayı,
Bir karış vatan toprağı için ölmeyi,
Sen öğrettin bana, CAN ÖĞRETMENİM.

Sevgiyle, bilgiyle yoğurdun bizi,
Bu azimle aştık cahillik denizini,
Barışın güvercini, doğruluk hazinesi,
İnan ki sensin, CAN ÖĞRETMENİM.

ATATÜRK çocuklarıyız, bizlere güven,
ATATÜRK’ün yolu yolumuz diyen,
Sönmeyecek bu meşale ebediyen,
Seni seviyorum, CAN ÖĞRETMENİM …

 

ÖĞRETMENİM

Bana neler öğretmiştin
Unutmadım öğretmenim
Ama gel gör yine adam
Olamadım öğretmenim

Ezberledim hep dersini
Yaşattılar hep tersini
Mutluluğun adresini
Bulamadım öğretmenim

İnsanlığın adı para
Bu hayatın tadı para
Ne gerek var kitaplara
Anlamadım öğretmenim

Hani doğru bükülmezdi
Hani haklı ezilmezdi
Hani dağlar yıkılmazdı
Yıkıldım öğretmenim

Defter başka, kalem başka
Yaşadığım alem başka
Şöyle güzel, gerçek aşka
Düşemedim öğretmenim

Saygı dedim anlayan yok
Vefa dedim tanıyan yok
Dostluğu da bir bilen yok
Göremedim öğretmenim

Her şey yerli yerinde mi
Bütün sırlar derinde mi
Suç bende mi, evrende mi
Bilemedim öğretmenim

Sakın gitmesin ağrına
Bir hevesim yok yarına
Utanacımdan mezarına
Gelemedim öğretmenim
Affet beni öğretmenim